-
1 tat
вкус (м) при́вкус (м)* * *озвонч. -dı1) вкусtadına bakmak — про́бовать на вкус
tadını bulmak, tadı gelmek, tat kazanmak — приобрести́ необходи́мую конди́цию
tat vermek — прида́ть определёный вкус (чему-л.)
2) сла́дость, пря́ность3) удово́льствие, наслажде́ниеtadını çıkarmak — наслади́ться вдо́воль чем
tadı damağında kalmak — а) во рту та́ет (о чём-л. очень вкусном); б) всегда́ по́мнить о чём-л. прия́тном / доста́вившем удово́льствие
tadına doyum olmamak — доставля́ть бесконе́чное удово́льствие
••- tadı gitmek
- tadı kaçmak
- tadını kaçırmak
- tadı tuzu kalmamak
- tadı tuzu bozulmak
- tadı tuzu yok
- tadına varmak
- tadından yenmez
См. также в других словарях:
tadına doyum olmamak — 1) bir şeyin tadı çok beğenilmek 2) mec. herhangi bir şey çok beğenilmek Bir orman, tadına doyum olmayan bükülüşlerle denize kadar iniyordu. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
doyum olmamak — (bir şeye) tadına doyulmamak, bir şeyden bıkılmamak Sakallı Celâl in tadına doyum olmaz söyleşileri uçup gitti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tat — 1. is., hlk. Dilsiz 2. is., dı 1) Bazı cisimlerin tat alma organı üstünde bıraktığı duyum Nem elbisenize işlemiştir, yaşlığında deniz suyunun tuzlu tadı ve yapışkanlığı duyuluyor. R. H. Karay 2) Tatlılık 3) mec. Hoşa giden durum, lezzet, zevk… … Çağatay Osmanlı Sözlük